
Sanat Değerlendirmesi
Bu eser, izleyicileri St. Gummarus Kilisesi'nin muhteşem iç mekanına davet ediyor; kemerlerinin etkileyici dikeyliğini ve vitrayların arasından süzülen ışığın eterik kalitesini yakalıyor. Sahne, süslü vaaz kürsüsünden ahşap altarın zengin oymalarına kadar karmaşık mimari detaylarla dolup taşıyor; bu detaylar insanın gözünü gökyüzüne doğru çekiyor. Yumuşak krema ve açık altın renginin hakim olduğu mutedil fakat sıcak bir renk paleti, huzur ve saygı duygusu uyandırıyor. Mekanda dağılmış olan figürler — bazılarının dua etmek için diz çökmesi, diğerlerinin derin düşüncede kaybolması — insani bir unsur ekleyerek bu kutsal mekanın ilahi özlemlerini somutlaştırıyor.
Etrafınıza bakarken, uzaktan gelen bir koronun yankılarını ya da havanın ilgisizliğine karışmış hafif org notalarını neredeyse duyabiliyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Bu eser, sadece kilisenin olağanüstü ustalığını sergilemekle kalmayıp, kutsal mekânlarda hâkim olan ruhsal atmosferi de kapsıyor. Döneminin sanatsal hareketini yansıtan bu eser, izleyiciyi yalnızca karmaşık detaylarıyla değil, aynı zamanda 19. yüzyıl Avrupa'sındaki dini özlem ve mimari görkemi ile ilgili daha geniş tarihi bağlamla da ilişkilendiriyor.