Bu etkileyici yağlı boya tabloda, güneş ışığı manzarayı nazik bir fısıldama gibi okşayarak, eğimli tepelerin üzerinde sıcak bir parlaklık yayıyor. Canlı renkler bir ton senfonisi oluşturuyor; yeşiller ve kahverengiler bir arada dans ederken, yamaç bitki örtüsüyle kaplanmış ama yaklaşmakta olan alacakaranlığın izleriyle hafifçe dokunmuş. Gökyüzü, yumuşak pembe ve mor tonlarla boyanmış, ufka zahmetsizce karışıyor ve akşam ışığının geçici güzelliğini çağrıştırıyor.

Bakışım zengin arazinin içinden kıvrılarak giden patikayı takip ederken, neredeyse yaprakların hışırtısını ve doğanın uzaktan gelen sesini duyabiliyorum. Tepede dağınık halde bulunan evler, belki zamana yavaşça süzülen bir küçük köyü çağrıştırıyor. Sanatçı, anlık bir durumu ustaca yakalayarak izleyicileri doğal dünyanın çekimine davet ediyor; her gün görülen manzaraların içinde bulunan güzelliğin, batmakta olan güneşin güzelliğiyle yıkandığını hatırlatıyor.