
Sanat Değerlendirmesi
Sahne, geç öğleden sonranın yumuşak, dağınık ışığıyla yıkanmış bir Avrupa şehrinin ihtişamıyla açılıyor. Görkemli varlığıyla mimari, yeri ustaca belirtiyor: yumuşak fırça darbeleriyle boyanmış bir göğe uzanan kuleleriyle tanınabilir bir katedral. Sanatçının tekniği, mavi ve yeşillerin güneşin aydınlattığı cephelerle uyum içinde dans ettiği canlı renk paletinde belirgindir.
İnsanlar geniş bir caddede yürüyor, şekilleri sanatçının empresyonist tarzıyla bulanıklaşmış, hareket ve yaşam hissi veriyor. Gölgeler uzuyor, sahneye derinlik katıyor ve ışığın oyununu vurguluyor. Bir huzur duygusu var, zamanın yakaladığı bir an; kompozisyon dengeli görünüyor, izleyiciyi oyalanmaya ve atmosferi özümsemeye davet ediyor. Sanatçının becerisi ve vizyonuyla yükseltilmiş, günlük yaşamın bir dilimi olan zamansız bir an gibi hissettiriyor.