Bu tablo, izleyiciyi çeken huzurlu bir manzarayı tasvir ediyor. Ön planda büyük, yeşil bir ağaç, yaprakları canlı bir yeşil tonunda, gökyüzünün yumuşak mavi ve sıcak sarı tonlarıyla çarpıcı bir zıtlık oluşturuyor. Yumuşak bulutlar tembelce yukarıda süzülüyor; sakin bir öğleden sonrayı işaret edercesine ışık sahneyi yumuşakça aydınlatıyor. İlerde, ufukta geniş bir araziyi görebiliyoruz, renk tonlarındaki ince değişiklikler çeşitli tarlaları ya da meraları çağrıştırıyor. Nazik fırça strokları, otun dokusunu ve ağacın kabuğunun karmaşık ayrıntılarını etkili bir şekilde aktarıyor, bizleri doğanın kollarında sarmalıyor.

Yakınlarda, iki figür, manzaranın içinden dolanan bir patika boyunca yürüyor; onların varlığı ölçek algısını artırıyor ve bizi yanlarında yürüyormuşuz gibi hayal etmeye davet ediyor, soğuk havanın cildimize dokunmasını hissediyoruz. Yol, dolambaçlı ama davetkâr, sanki bizi manzaranın gizli sırlarına götürecekmiş gibi. Su kenarında, yansımalar yumuşakça parlıyor ve bir kuşun varlığı bu huzur dolu sahneye bir hayat dokunuşu ekliyor. Tablo, izleyicisine huzur ve düşünce hissi uyandırma yeteneğinde duygusal bir etki taşır; doğada geçirilen günlerin duygularıyla yankılanır. Yaşamın sunduğu daha basit ama derince güzel anları düşünmeye ve takdir etmeye davet eder.