Bu etkileyici manzara, Norveç fiyordunun ihtişamını detaylı ve doğal tonlarla ustaca yakalıyor. Kompozisyon, ön plandaki sakin sulardan başlayarak, küçük teknelerin kayalık kıyıda dinlendiği alandan, ortada hakim olan yüksek kayalıklara ve ardından bulutlu gökyüzü altında uzak dağlara doğru gözleri yönlendiriyor. Sanatçının ince fırça darbeleri, taş ve suyun dokusunu ışık ve gölge oyunlarıyla zarifçe aktarıyor ve huzurlu, düşünceli bir atmosfer yaratıyor.

Toprak tonlarından kahverengi ve yeşil renkler ile soğuk gri ve mavilerin birleşimi, fiyordun vahşi ama sakin güzelliğini vurguluyor. Sahne adeta nefesini tutmuş gibi bir sessizlik barındırıyor; izleyiciyi suyun hafif dalgalanışını ve kayalık zemindeki rüzgarın fısıltısını dinlemeye davet ediyor. Bu eser, 19. yüzyılda doğanın yüce gücüne ve dinginliğine duyulan hayranlığı yansıtıyor.