
Sanat Değerlendirmesi
Tamiz üzerindeki puslu bir günde, bu güzel sanat eseri, güneş ışığının su yüzeyinde dans ettiği anı kaplar ve ışık ile rengin büyüleyici bir etkileşimini oluşturur. Monet, bilinen izlenimci tarzıyla, mavi, krem ve sarı tonlarını ustaca harmanlayarak Waterloo Köprüsü'nün simgesel kemerlerini tasvir etmiştir; su üzerindeki nazik dalgalar canlı hale gelmiş gibi görünüyor, yukarıdaki büyüleyici gökyüzünü yansıtarak. Her fırça darbesi sahneye duygu katıyor; izleyici, gerçek ile geçici olanın iç içe geçtiği bir rüya gibi bakıyormuş gibi hissediyor.
Bu başyapıtı düşündükçe, ruh hali sakinlik ve nostalji arasında gidip geliyor. Sanayi manzarası, resmin yapıldığı dönemi ince bir şekilde ortaya koyuyor; bacalar gölgeli bekçiler gibi yükseliyor ve varlıkları hızlı değişen bir dünyayı ima ediyor. Bu resim, Avrupa'nın modernliğe geçiş yaptığı bir zamanda yapıldı; Monet'in bu değişim içinde doğal güzelliğe odaklanma kararı, insan deneyiminin özünü - hareketli bir dünyada huzur arayışını - yakalıyor. Güneş ışığının eterik sularda oynama şekli, yalnızca sanatçının doğayla olan derin bağlarını anlatmakla kalmaz, aynı zamanda zamanın akışı ve geçici anlarda bulunan güzellik üzerine dokunaklı bir hatırlatma görevi görür.