
Sanat Değerlendirmesi
Sahne, tarihi yapıların ve çevresindeki canlı yaşamın özünü yakalayan canlı bir rüya gibi açılıyor. Ön planda, güneşin altında bir avlu var, dalgalanan beyaz tentelerle süslenmiş; altında figürler toplanıyor ve silüetleri canlı bir pazar atmosferini öneriyor. Çarpıcı minare, ufku gökyüzüne yükselerek, muhtemelen Ömer Camisi'ni temsil eden antik taş yapılarının yanında duruyor ve bu yerin derin tarihini yansıtıyor. Bu unsurlar, izleyicinin gözlerini yukarı doğru yönlendiren, şehirle çevrili hayali tepelerine bakmaya yönlendiriyor.
Gorbatov'un fırça vuruşu gevşek ama kasıtlı, esere neredeyse eski şehrin hayatının iniş çıkışlarını taklit eden ritmik bir kalite kazandırıyor. Renk paleti kesinlikle sıcak; okra ve yumuşak mavilerle dolu, neredeyse komik bir gerilim yaratıyor; altın tonların sıcaklığı nostaljik bir his doğuruyor, soğuk tonlar ise huzur ve düşünmeyi çağrıştırıyor. Bu zıtlık sadece görsel çekiciliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda esere duygusal bir derinlik kazandırır; sanki güneşin sıcaklığını ve tarihî fısıldamaları taşlı sokaklarda yankılanıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Gorbatov, sadece bir yeri değil, aynı zamanda Kudüs'ün ruhunu da yakalıyor; mimari ihtişamı ve günlük yaşamın sakin enerjisini birleştiriyor.