
Sanat Değerlendirmesi
Bu etkileyici sahne, 19. yüzyılın sonlarında huzur dolu bir sığınak olarak kendini açıyor. Ön planda, güneş ışığıyla hafifçe aydınlatılan çok sayıda tekne, Seine Nehri'nin parlayan sularında süzülüyor. Canlı kırmızı tekne, huzurlu mavi tonlarının arasında öne çıkıyor ve basitliğiyle neredeyse manyetik bir çekim yaratıyor; gözleri daha derinlere, tuvale çekiyor. Işık, yüzeyde dans ederek, kıyıyı koruyan yapraklı ağaçların sallanan dallarını taklit Eden ripplar oluşturarak oynuyor; her fırça darbesi Monet'nin ışık ve hareketin inceliklerine gösterdiği hayranlığı ortaya koyuyor.
Arka planda, ailelerin banklarda bir araya geldiği, Argenteuil'ün rustik cazibesinden yararlanmaktan keyif aldığı bir günün görüntüsü sunuluyor. Yumuşak, lekeli gökyüzü, zıplak beyaz bulutlarla doluyor ve peyzajın zengin renkleriyle zahmetsizce kaynaşıyor. Monet'nin fırça becerisi - akıcı ve enerjik - yalnızca fiziksel bir yere değil; zamanın bu anının özüne de dokunuyor; suyun botlarını nazikçe çarptığını ve uzaktan gelen çocukların cıvıl cıvıl kahkahalarını hemen hemen duyabiliyorum. Bu, beni o huzurlu yaz gününe götürüyor ve böyle bir tabloyu izlenimci resim sanatının anlatısındaki önemini ortaya koyuyor.