Bu tablo, yoğun bir orman açıklığında bir av partisini canlı bir şekilde tasvir ediyor; sabahın erken saatlerinde ya da gün batımında, sonbahar yapraklarının arasından yumuşak bir ışık süzülüyor. Kompozisyon, gözleri kıvrımlı bir patika boyunca yönlendiriyor ve toprak tonlarında giyinmiş avcı grubuna, yanında tetikte bir köpeğe odaklanıyor. Fırça darbeleri detaylı ancak doğal bir akıcılıkla ağaçlara ve çalılıklara hayat veriyor; sanki zaman durmuş gibi bir anı yakalamış.

Kahverengi, yeşil ve gri tonlarının sakin paleti, sahneye huzurlu ve düşünceli bir hava katıyor; ufuktaki sıcak ışık ise av gününün beklentisini ya da sonunu çağrıştırıyor. Figürler sohbet eder ya da hareket halinde; ormanın sessizliği ile insan unsurunu karşılaştırarak izleyiciyi adım sesleri, fısıltılar ve yaprak hışırtıları hayal etmeye davet ediyor. Bu eser sadece doğanın gerçekçi bir tasvirini sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kırsal yaşamın sosyal ritüellerine samimi bir bakış sağlıyor.