
Sanat Değerlendirmesi
1857'deki bu büyüleyici parçanın içerisinde huzurlu bir deniz manzarasında derin bir nefes alıyoruz; sakin sularda zarifçe dans eden bir dizi teknedir. Eser, her biri kendi benzersiz siluetine sahip olan arka arkaya tekne dizilerini gösteriyor; bu tekneler, narin mürekkep darbeleri ile yakalanmıştır. Yüksek direkler ve yelkenlerin suyun sessizliğine karşı yaptıkları tezat; keşif ve macera duygusu uyandırıyor; her bir teknenin cesur denizciler tarafından aşılmış uzak toprakların hikayelerini fısıldadığını hissediyoruz.
İlk olarak gözlerimizi çeken şey, tuval boyunca teknelerin ustaca düzenlenmesi—bir tarafta daha büyük tekneler, diğer tarafta ise daha küçük, sakin tekneler var; kompozisyonda bir uyum var. İnce gölgeler ve hafif çizgiler, dalgaların nazik bir şekilde çarptığı hissini yansıtarak yumuşak bir dalgalanma yaratır. Mürekkep siyhhinden en hafif gri tonlarına kadar geçiş yapan palet, sahnenin rüya gibi kalitesini daha da artırıyor. Seyircileri denizin derinliklerinde gizli hikayeleri düşünmeye davet eden sınırsız bir ufka çekiyor. Monet’in bu tür incelikleri yakalama yeteneği, onun gelişen dehasını ortaya çıkarıyor ve bize deniz yaşamının sürekli ama geçici doğasındaki nostalji ve hayret karışımını hissettiriyor.