
Sanat Değerlendirmesi
Bu huzurlu kompozisyonda, izleyici, alacakaranlıkta nazik bir kucaklama ile sarılmış olan Waterloo Köprüsü'nün bulanık bir tasviri ile karşılanır. Nazik fırça darbeleri, köprünün hatlarının sis içinde çözülmeye başladığı bir rüya atmosferi yaratır. Monet'in ustaca ışık ve yansıma oyunu, anın geçici güzelliğini yakalar; sarı ve pembe ışıklar su yüzeyinde dans ederken soğuk mavi renkler, kaybolan gün ışığını yansıtır. Köprüyü çevreleyen şehrin fısıldamaları gibi uzaktaki yapıların silüetleri, sanki kaybolan anılar gibidir.
Bu eserin önünde dururken, 1904 yılındaki o anı hatırlıyorum; serin havayı hissediyor ve nehrin nazik dalgalarının kıyıya vurduğunu duyuyorum. Ağırlıklı olarak pastel tonlarından oluşan renk paleti, huzur hissini davet ederek düşünmeye teşvik ediyor. Monet'in zamanın ve mekânın özünü boya ile ifade etme yeteneği büyüleyici. Bu eser sadece Londra'nın su yollarının güzelliğini anlatmakla kalmaz, aynı zamanda zamanın geçici doğası hakkında da bir şeyler söyler; izleyicilere geçmişe karşı kalıcı bir özlem ve reverans duygusu bırakır.