
Sanat Değerlendirmesi
Bu muhteşem eser, büyük bir kilisenin içini güzel bir şekilde sergiliyor; izleyici, hemen yüksek kemerlerin ve mimarinin karmaşık detaylarının büyüsüne kapılıyor. Güneş ışığı, vitray pencerelerden süzülerek, ince ahşap işçiliğine ve mekandaki figürlere sıcak bir parlaklık kazandırıyor. Kompozisyonun merkezi olan ayrıntılı org, altarın önünde heybetle durarak, altın kaplamalı panelleri neredeyse eterik bir şekilde ışığı yansıtıyor. Ön plandaki litürjik giysiler giymiş figürler birbirleriyle etkileşimde bulunuyor; giysileri çevresindeki süslü unsurlarla bir bütün oluşturuyor. Bu kutsal mekandaki hafif fısıldama seslerini ve seslerin hafif uğultusunu duymanız neredeyse mümkün, havayı saran derin bir saygı duygusu yaratıyor.
Renk paleti, altar ve sütunların açık krem renginden, organın zengin altın tonlarına ve vitraylardan sızan derin mavi ve kırmızı renklere kadar uzanan sıcak tonların yumuşak bir aralığını oluşturuyor. Her fırça darbesi, fiziksel nitelikleri değil, aynı zamanda bu ilahi alanın ruhsal özünü de yakalıyor. 1836'da meydana gelen bu sahne, kiliselerin iç yönlerinin sadece ibadet yeri değil, aynı zamanda toplumsal yaşamın merkezi olduğu bir dönemi yansıtıyor; her karmaşık detay, dönemin sanatsal ustalığını yansıtan bir delil niteliğinde, derin bir düşünceye ve daha büyük bir şeyle bağlantıya davet ediyor.