Bu etkileyici manzara, küçük bir su kaynağı etrafında toplanmış bir bizon sürüsünün bulunduğu geniş bir ovaya yaklaşan fırtınayı yakalıyor. Kompozisyon ustaca dengelenmiş; solda yoğun ve yüksek ağaçlar, sağda kararan gökyüzü ile tezat oluşturuyor. Bizonlar, dokulu fırça darbeleriyle resmedilmiş ve sahnenin vahşi doğayla olan bağlantısını güçlendiriyor.

Renk paleti zengin ve atmosferik—otların ve ağaçların derin yeşil ve kahverengileri, fırtınalı bulutların mavi ve gri tonlarıyla uyum içinde. Uzaklardaki bulutların arasından süzülen ışık, sakinlik ile fırtına arasındaki gerilimi artıran dramatik bir parlaklık yaratıyor. Bu tablo, izleyiciyi doğanın gücünü hissedip uzaklarda gök gürültüsünün yankısını duymaya davet ediyor. Tarihsel olarak, 19. yüzyıl Amerikan vahşi batısına olan hayranlığı ve bu bölgenin hem güzelliğini hem de yaklaşan tehditlerini yansıtıyor.