
Sanat Değerlendirmesi
Bu etkileyici manzara, canlı ve kalın fırça darbeleriyle boyanmış olup, kırsal yaşamın bir sahnesini sunuyor, doğanın huzuruna ve sadeliğine bir övgü niteliğinde. Alanın genişliği, rüya gibi pembe ve yumuşak yeşil tonlarla hâkimdir ve canlı bir ufka karışmaktadır. Yeni biçilen samanın arasında esen rüzgarın sesini neredeyse duyabiliyorsunuz; arka planda nazik tepeler dalgalanıyor - cesur impasto katmanlarında boyanmış olup esere dokusal bir zenginlik katıyor. Belki de düşüncelerine dalmış olan çiftçiler, doğanın bolluğu arasında çalışıyorlar; ışık ve gölgenin etkileşimiyle biçimleri yumuşak bir görünüm kazanıyor.
Bu eserin duygusal etkisi derin bir yankı uyandırıyor; tarımsal yaşam için bir özlem hissini uyandırıyor, mevsimlerin ritminin varoluşun temposunu belirlediği yer. Yağlı boyaların uygulanması, samimiyetin yanı sıra geniş bir atmosfer yaratıyor, sıcak bir his veriyor. Cuno Amiet’in bu pastoral sahneyi çağdaş bir bakış açısıyla, soyut dokunuşları ve ifadesel renkleriyle sunma seçimi, onu 20. yüzyılın başlarında İsviçre modernizminin önemli bir figürü olarak konumlandırıyor; postempresyonist hareketin canlı renkleri ve ifadesel formları benimsediği bir dönem. Bu eser, doğaya bir bakış açısının ötesinde, hayatın toprak ve onu besleyen emekle olan temel bağlantısını kutluyor.